Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

EBV Enfeksiyonu ve Kanser Riski İlişkisi

Tükürük ve diğer vücut sıvıları aracılığıyla kolayca yayılan Epstein-Barr virüsü (EBV), genellikle belirti göstermeden seyreder. Ancak halk arasında “öpücük hastalığı” olarak bilinen mononükleoz hastalığına neden olabilir. Yapılan araştırmalar, virüsün vücutta ömür boyu kalabildiğini ve lenfoma gibi nadir görülen gırtlak kanserine yol açabileceğini ortaya koyuyor. Ancak virüsün daha geniş sağlık etkileri hakkında yeterince veri bulunmamaktaydı.

Doğuştan gelen virüs antikorlarına sahip kişilerin kanser riskinin beş kat arttığı belirlenmiştir. Bilim insanları, EBV enfeksiyonu ile farklı kanser türleri arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışmaktadırlar. Özellikle nazofarenks kanseri gibi nadir görülen kanser türlerinde EBV’ye sahip bireylerin riskinin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.

Araştırmacılar, EBV antikorlarının akciğer, karaciğer ve çeşitli kan kanserleri ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Ancak bulguların farklı gruplara doğrudan uygulanabilirliği hakkında daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.

Mononükleoz geçiren herkesin kansere dönüşmediği ancak virüsün genetik değişimlere yol açarak kansere zemin hazırlayabileceği bilinmektedir. Bu nedenle EBV gibi kanserle ilişkili virüslerin detaylı şekilde incelenmesi gerekmektedir.

Araştırmalar, EBV enfeksiyonunun genellikle belirti göstermeyen enfeksiyöz mononükleoz hastalığına neden olabileceğini ve genç erişkinlerde yorgunluk, boğaz ağrısı ve ateş gibi belirtilere yol açabileceğini göstermektedir. Hastalığın iyileşme süreci genellikle iki ila dört hafta sürer ancak bazı vakalarda yorgunluk hissi aylarca devam edebilir.

Related Posts

Fındık hasadında gizli tehlike; toz alerjik reaksiyonları artırıyor

Karadenizde fındık hasadı sürerken, ürünün toplanması ve işlenmesi yanı sıra kurutma işlemleri sırasında ortaya çıkan toz ve polenler, solunum yolu hastalıklarını tetikliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Fındığın serilmesi, toplanması, patoz işlemi ve çuvala konulması sırasında etrafa saçılan tozlar alerjik yapıya sahip. Fındık tozu, astımı ve alerjik duyarlılığı olan kişileri olumsuz etkiliyor. Aile boyu tarım yaygın oluyor. Buna bağlı olarak da kronik hastalıkları olanların ve yaşlı kişilerin hayat kalitesi değişiyor” dedi.

Uzman isimden kritik uyarı: HPV aşısı olmayan her çocuk risk altında

Rahim ağzı kanserinin çocukluk çağında yapılacak HPV aşısı ile büyük oranda önlenebileceğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Emel Cabi Ünal, “En ideal aşılama yaşı 9–14 arasıdır. Bu yaş aralığında yalnızca iki dozla bağışıklık sağlanabiliyor ve rahim ağzı kanseri riski çok büyük oranda azaltılabiliyor” dedi.

Sıcaklar için uyarı: Ödemle başa çıkmak için maden suyu tüketilmeli

Uzmanlar yaz sıcaklarının etkisini artırdığı bugünlerde ödem sorununa karşı yurttaşları uyarıyor. Aşırı sıcaklar ve terleme nedeniyle vücudun elektrolit dengesinin bozulduğunu belirten Güneş, bu durumun ödem oluşumuna yol açabileceğini söyledi.

El, göz ve bacaktaki seğirmelere etkili çözüm: Sadece 2 malzeme yetiyor

Günlük yaşamın stresi, yetersiz beslenme ve yoğun tempo, vücudun çeşitli sinyallerle tepki vermesine neden oluyor. Bu sinyallerden biri de sıklıkla göz, el ya da bacak kaslarında hissedilen istemsiz kas seğirmeleri. Uzmanlar, uzun süre devam eden bu durumun çoğu zaman ihmal edildiğini ancak kas ve sinir sistemiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, bu iki yiyeceğin sinirlere iyi geldiğini açıkladı.

Tavuk yumurtası mı yoksa bıldırcın yumurtası mı? Hangisi daha sağlıklı

Yıllardır süregelen tavuk yumurtası mı yoksa bıldırcın yumurtası mı daha sağlıklı sorusuna beslenme uzmanları açıklık getirdi.

Sinir blokajı tedavisi şiddetli migren ataklarını azaltıyor

Şiddetli migren ağrılarıyla yaşamaya çalışan hastalarda, baş ve boyun bölgesine uygulanan “sinir blokajı” yöntemi sayesinde atakların seyrekleştiği, yaşam kalitesinin gözle görülür şekilde arttığı bildirildi.